İzmir’in Bergama ilçesinde doğmuş, 2 çocuk sahibi bir anneyim. Köklerim Yunanistan ve Kırım’a dayanıyor. Her iki kültürün yemekleri ana-baba ocağında pişerdi. Evlendikten sonra Karadeniz mutfağı ile tanıştım ve çok yemek seçen bir aileye sahip olunca yemek yapmak, yeni tarifler denemek, araştırmak, yeni mutfak terimlerini öğrenmek kaçınılmaz oldu. Bilgisayarı kullanmaya başladığımdan bu yana mutfak bloglarını dolaşıyorum. Yurdumun ve dünyanın dört bir tarafından edindiğim kitaplarla güzel bir kitaplığa sahibim ve onları okurken içtiğim bir fincan çayın verdiği mutluluğu hiç bir şeye değişmem! Hele o enerji ile pişirdiğim yemekler ve kurulan sofralar, sofra başında yapılan sohbetler… Sizce daha keyifli ne olabilir ki?
Yeni çıkan bir yemek dergisi, kitap, mutfak aleti, masa örtüleri, peçeteler ve en önemlisi yeni ama koleksiyonumda olmayan kek kalıpları beni çok mutlu ediyor. Hatta son seyahatimde uzun zamandır istediğim kek kalıbını bulup alınca (kendisi bayağı ağırdı) sabahtan akşama kadar elimde taşımış, yorulduğum halde kıyıpta kimsenin yardım etmesine izin vermemiştim.
Anlattıklarımdan sonra az da olsa hakkımda fikir sahibi olduğunuzu ve niye blog açtığımı anlamışsınızdır umarım. Benim ilk yazı denemelerim, ilk yemek fotoğrafı çekimlerim, hatalarım mutlaka olacaktır, şimdiden affınıza sığınıyorum.
Bloğumda çoğu zaman kızlarımın sizler için seyahat, moda konularında yazıları olacaktır, onlarda burada minik minik ısınma yazıları ile beni destekleyeceklerdir. İlk yazı denemesi olmasına rağmen (kendim de şaşırdım) bayağı uzun bir yazı oldu. Malumunuz bir kaç gün içerisinde Ramazan Bayramını kutlayacağız… Şimdiden herkesin bayramını en içten dileklerimle kutlar, her gününüzün bayram sevinciyle dolu olmasını temenni ederim.
Sağlıcakla kalın…